Erozyon, yer kabuğunu üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere çeşitli dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayına verilen isimdir. Erozyon, doğal süreçlerde zamanla gerçekleşen ancak insan faktörleriyle hızlanan bir olgudur.
Dünyada tarım alanlarının %70’i özelliklerini kaybederek çölleşmeye yol açmıştır. Bu durum, dünya genelinde toplam kara alanının %30’unu etkileyen bir çölleşme sürecine neden olmuştur. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na göre, çölleşme ve erozyonun önüne geçebilmek için yılda 42 milyar dolar harcanması gerekmektedir.
Türkiye topraklarının %90’ı su erozyonuna, %1’i ise rüzgâr erozyonuna maruz kalmaktadır. Tarım topraklarında bu oran su erozyonu için %75 civarındadır ve her yıl 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir.
Doğal şartlar altında, kaybedilen verimli topraklar zamanla telafi edilebilir. Ancak, insan etkisiyle bu süreç hızlanmakta ve erozyon telafi edilemez boyutlara ulaşabilmektedir. Erozyonun etkisiyle kaybedilen verimli topraklar, tarımsal üretimin kapasitesinin düşmesine neden olmaktadır.
Erozyon Çeşitleri
- Su Erozyonu: Yağmur damlalarının ve yüzey akışına geçen suların etkisiyle gerçekleşen en etkili erozyon çeşididir.
- Rüzgar Erozyonu: Rüzgarın etkisiyle gerçekleşen toprak aşınımı ve taşınımıdır.
Su erozyonu, özellikle tarım alanlarında ciddi kayıplara yol açarken, rüzgar erozyonu da özellikle kuru bölgelerde toprak kaybına neden olabilir.
Toprak Erozyonu Nasıl Oluşur?
Toprak erozyonu, doğa olaylarının etkisiyle, kayaçların aşındırılması ve parçalanması sonucu oluşur. Yağışlar, seller, sıcaklık değişimleri ve rüzgarlar bu süreci hızlandırır. Kayalar, sıcaklık değişimlerine bağlı olarak genleşir ve büzülür, bu da kayaların parçalanmasına yol açar. Akarsular ve seller, geçtikleri alanlardaki kayaları aşındırarak taşır ve ufaltır. Ayrıca, rüzgarlar, yer yüzeyindeki kum ve diğer parçacıkları savurarak kayaların daha fazla aşınmasına sebep olur.
Bu süreçler sonunda, bitkisel ve hayvansal atıklarla birleşen bu parçalar toprak oluşturur. 5 cm’lik bir toprak tabakasının oluşması için 500 ile 2000 yıl arasında bir süre gerekmektedir.
Erozyon sonucu oluşan toprak kaybı, verimli toprakların kaybolmasına, tarımsal üretimin azalmasına ve çevresel dengelerin bozulmasına yol açar.
Erozyondan Korunma Yolları Nelerdir?
Erozyon, genellikle eğimli alanlarda ve bitki örtüsünün yetersiz olduğu bölgelerde meydana gelir. Erozyona karşı alınabilecek önlemler aşağıda sıralanmıştır:
- Ağaçlandırma ve Ormanların Korunması: Ağaç kökleri toprağı tutarak kaymasını engeller. Ayrıca ağaçların yaprakları, yağmurun hızını azaltarak toprak kaybını önler.
- Baraj ve Bentler Yapılması: Su akışını kontrol altına alarak, toprak kaymalarını engellemek için baraj ve bentler inşa edilmelidir.
- Rüzgar Perdelikleri: Rüzgar erozyonunu engellemek amacıyla rüzgar perdeleri yapılmalıdır. Bu perdeler, rüzgarın toprağı savurmasını engelleyerek, verimli toprakların kaybını önler.
- Eğimli Arazilerde Tarım Uygulamaları: Tarım yapılan alanlarda eğim yönünde sıralı tarım, teraslama ve toprak işleme teknikleri kullanılarak, erozyon etkisi azaltılabilir.
- Toprak Korlama Yöntemleri: Toprak yüzeyinin örtülmesi, bitki örtüsünün arttırılması ve doğal yapıyı bozan uygulamalardan kaçınılması gerekmektedir.
Erozyonun etkileri, insanların bilinçli ve doğru önlemler almasıyla sınırlanabilir. Toprak koruma çalışmaları, ekosistemlerin sürdürülebilirliğini sağlamak ve tarımsal üretimi artırmak için kritik öneme sahiptir.
TEMA Vakfı gibi sivil toplum örgütleri, toprak erozyonuna karşı farkındalık yaratmak ve çözümler üretmek için çeşitli çalışmalar yürütmektedir.
Unutmayalım: Türkiye Çöl Olmasın!